5 Ağustos 2015 Çarşamba

Ensest Nedir Toplumsal ve Hukuksal Bakımdan Ensest



Ensest (yasaksevi), yakın akrabalar arasında gönüllü ya da gönülsüz cinsel ilişkidir. Çoğu kültürde ensest bir tabudur. Öte yandan ensest yasağı olarak kuramsal bir kategori şeklinde psikanaliz ve antropoloji açısından değerlendirilmektedir

Tanım 
Ensest terimi, birbirleri arasında kan bağı bulunan, çoğu kültürde yasal ya da yasal olmayan kurallarla cinsel birliktelikleri yasaklanmış olan kişilerin cinsel ilişkide olma durumunu ifade eder. Ensest toplumsal alanda yasal olarak evlilik yasağı ile engellenir. Anne-oğul, baba-kız, erkek kardeş-kız kardeş ensest olarak cinsel ilişkinin yasaklandığı en belirgin kişilerdir. Bu tür ilişkiler genellikle yasa tarafından engellenmekte, suç sayılmaktadır. Ancak farklı ülkelerde farklı uygulamaların olduğu, neyin ensest sayılacağı ve yasaklanacağının değiştiği bilinmektedir. Kimi ülkeler belirli ölçüler koyarak buna ceza getirirler, kimi ülkelerde ise çeşitli derecelerden akrabalar arası cinsel ilişkiyi yasaklayan ceza maddeleri yoktur. Ensest, yasal olarak suç sayılmadığı ülkelerde bile tabudur. Freud, ensesti Oedipus döneminde ortaya çıkan bir bozukluk olarak açıklamıştır.

Ensestle ilgili asıl suç unsuru, bir tür aile-içi cinsel istismar olarak gerçekleşmesidir. İlişkinin utancı, beraberinde istismara uğrayan kişinin çaresizlikleriyle birleşince, gizli ve kapalı bir alanda ciddi yıkım ve kişilik bozukluklarına sebep olmaktadır. Ensest ilişki özellikle taraflardan birinin rızasına rağmen, zorla ve baskıyla ya da ödül ve kandırmayla ortaya çıktığında bir istismar konusu olarak görülmektedir. Aile içi, ya da akrabalar arası ilişkilerden yararlanılarak gerçekleştirilen, bir tarafın açık istismarına dayanan cinsel ilişki ensesti kendi bağlamının ötesinde de bir suç durumuna getirmektedir. Çünkü bu durumda ortaya çıkan cinsel istismar durumudur ve ensestin tabusal niteliği bu suçun/istismarın kolay ortaya çıkarılmasını, suçun cezalandırılmasını ve engellenmesini zorlaştırmaktadır. Enseste ilişkin kesin rakamsal veriler yok denecek kadar sınırlıdır. Bunun temel sebebi ensestin toplumda utanç duyulan bir şey olmasıdır, ensest ilişki içinde olan bireyler, bunu her zaman gizleme eğilimindedirler. Bu durum, ensest ilişkideki istismar ve suç durumunu vahimleştirmekte, istismar edilenin bu sözkonusu utanç duygusuyla orantılı olarak istismar durumu sürgit devam edebilmektedir.

Ensest iliskiler genelde psikolojik bir sorun haline gelip yardım istendiğinde ya da yasal uygulamaların devreye girdiği durumlarda ortaya çıkabilmektedir. Bununla birlikte, özellikle kadınların ve çocukların ensest ilişki durumlarında istismar edildiği söylebilir. Kapalı toplumlarda, geniş, büyük ve içiçe yaşanan aile ortamlarında bir istismar olarak ensestin daha gizli ve fakat daha yaygın olduğu ileri sürülmektedir. Ensest istimarı gerçekleştirenin genelde daha büyük ve erkek birey olduğu da belirtilmektedir. Eldeki verilere göre baba-kız ensestinin daha yaygın bir durum olduğu söylenmektedir. Anne-oğul ensesti ise daha derin bir tabu olarak kabul edilmektedir, ortaya çıkması nerdeyse yok gibidir. Bir istismar olarak ensest, istismara uğrayan kişide ciddi psikolojik travmalara sebep olabilmektedir. Özellikle aile içinde çocukların istismar edilmesi bu çocuklarda büyük yıkımlara yol acabilme riski taşımaktadır.

Toplumsal ve hukuksal bağlamda ensest 
Çeşitli ülkelerde farklılıklarla da olsa ensesti suç sayan ve bu nedenle de cezalandırma yönüne giden yasa maddeleri mevcuttur. Hukuk açısından en genel anlamda ensest, birinci ya da ikinci dereceden yakın akrabalarla girilen cinsel ilişki olarak tanımlanmaktadır. Bazı istisnalar vardır: İsveç örneğinde bu tür olaylara bir ceza uygulamadığı bilinmektedir. Türk hukuk sisteminde Medeni Kanunda yakın akrabaların birbirleriyle evlenmelerini yasaklayan maddeler vardır. Ancak bu "evlenme yasağı" dışında, akrabalararası cinsel ilişkileri suç sayan maddeler yoktur. Genelde rıza ile gerçekleştiği varsayılan cinsel ilişkiler suç sayılmamakta ve cezalandırılmamaktadır. Bununla birlikte aile-içi cinsel şiddet olarak bilinen olgu karşısında ne yapılacağı ve yapılması gerektiği önemli bir sorun olarak devam etmektedir. Ensestin tabusal niteliği, aile içi cinsel şiddetin ve istismarın deşifre edilmesinde ve buna karşı önleyici tedbirler alınmasında ciddi bir engel teşkil etmektedir. Bireylerin eğitim ve kültür durumlarına bağlı olarak bu durumlarda takınabilecekleri tavırlar farklılaşmaktadır. Kapalı aile ve akrabalık ilişkilerinde, eğitimin yetersiz olduğu hallerde özellikle sorun daha gizli-kapaklı kalabilmektedir. Türk Tabibler Birliği, kadınların ve özellikle küçük çocukların korunması bakımından, ensest konusunun Türk Ceza Kanununda ayrı bir yasa olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürmektedir.

Psikanaliz kuramında ensest yasağı 
Ensest yasağı, psikanaliz kuramı ve antropoloji de toplumun ve kültürün oluşumunu sağlayan temel yasak ve yasa olarak değerlendirilir. Temel bastırma mekanizmasının kuruluşu, bu ilk yasağın sürecini izler ve bunun sonucunda "ilkel dürtüler"in yerini "kültürel semboller" alır. Sigmund Freudun psikanaliz kuramı ve onun Jacques Lacan tarafından değerlendiriliş biçiminde sözkonusu ensest yasağının bu anlamda ele alınışı sözkonusudur. İlk olarak Totem ve Tabuda Freud antoropolijik bulgulardan yararlanarak sözkonusu ensest yasağı inceler ve bunun toplumsal bağlamını ortaya koymaya çalışır. Lacana gelindiğinde ise toplumun ve bilincin kuruluşunun temel süreçleri açısından psikanaliz kuramının temel yasalarından biri olarak değerlendirilir. Babanın yasası, kendini Ensest yasağı olarak ortaya koyar. Ödipal evrede çocuk bu yasağı tanıyarak Babanın yasasına uyar, İmgesel olan bu süreç boyunca Simgesel olan tarafından bastırılır ve böylece çocuk Kültürel Düzene girmiş olur. Ayna Evresinde annesiyle bütünleşmek arzusunda olan çocuk, bu yasanın tanınmasıyla toplumsal kültürel yaşama dahil olur, doğal güdülerini bastırarak kendi mevcudiyetinin farkına varır. Bilinç-bilinçdışı bölünmesi de bu süreçlerin ürünü olduğu için, sözkonusu yaklaşıma göre, insanın düşünenbir varlık olması da tamamen bu ensest yasağıyla ilintilidir. Bu yasağı benzer bir tarzda ancak başka bir düzlemde kullanılmasıda antropoliji alanında görülür.

Antropolojide ensest yasağı 

Claude Lévi-Straussun, ensest yasağının kültürel temeller açısından yerini incelediği ve değerlendirdiği söylenebilir. Lévi-Straussa göre, kültürler, genelde cinsellik, beslenme gibi doğal güdüsel alanların belirli bir yasa etrafında düzenlenmesiyle ortaya çıkmaktadır. Akrabalık sistemlerinin nasıl ortaya çıktıklarını incelediğinde Strauss, ensest yasağı ile karşılaştığını söyler. Bu anlamda ensest yasağı evrenseldir; yani her kültürde içerimleri değişse de kural olarak karşımıza çıkar. Akrabalık ilişkileri buna göre düzenlenmekte ve şekillenmektedir. Bunu biyolojik temelli bir yasak olmadığını belirtir Strauss, Lacan gibi; çünkü her toplumda farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır. Yasak kültüre aittir ve kültürel alanın kuruluşuyla ilişkilidir. Ensest yasağı, farklı kültürlerde farklı içerikler almakla, yani neyin yasaklanacağının sınırları değişmekle birlikte, hemen bütün kültürlerde görülmekte olduğu belirtilir. Bunlara göre, ensest yasağı, farklı içeriklerle ortaya çıksa da, temelde, toplumsal yaşamın ve kültürün kuruluşunun yasasını meydana getirmektedir.

Literatüre baktığımızda ensestin tek ve kesin bir tanıtımını bulmak mümkün değildir. Tanım, disiplinlere göre farklılık gösterir. Hukukun tanımıyla psikolojinin tanımı birbirinden farklıdır.

Gottlieb (1979), sosyal içerikli bir yaklaşımla ensesti, aile üyeleri arasında kanunlar ve normlar ile yasaklanan cinsel ilişki olarak tanımlamaktadır. Claude Levi-Straus, ensest yasaklarını şu şekilde betimlemektedir. "Ensest yasakları toplumsal bir kural oluşturduğundan sosyal ve kültürel bir olgudur. Ancak aynı zamanda iki yönden doğa kanunu olarak da karşımıza çıkar. Birincisi, ensest yasakları evrenseldir. Yani her kültürde ensesti yasaklayan bir kural bulunur. İkincisi, ensest yasakları insanın doğaya ait bir yönüne, yani cinsel yaş***** bir kalıp getirirler. Amerikan Sağlık Eğitim ve Koruma Bölümü'nün 1980'deki tanımına göre, "Aile içi yaşamında ana-baba figürüne, gücüne ve otoritesine sahip kişilerin, çocuğu cinsel anlamda taciz etmesi" olarak kabul edilmiştir. Son çalışmalarda üzerinde ortak kararın oluştuğu ensest tanımında her türlü erotik hareket (sözlü, sözsüz, fiziksel, görsel) veya aile üyeleri arasındaki evli olanlardan başka üyelerin bu şekilde davranışlarına ensest denir.

Cinsel tacizlerin büyük bir çoğunluğu bildirilmeyip gizli kaldığı için, kesin bir oran bildirmek mümkün değildir. (Finkelhor, Hotaling, Lewis&Smith 1990). Russel'a (1984) göre ulusal rapor sistemlerinin olmaması da kesin sayıların bilinmesini engellemektedir. Hem bu sebepten, hem de Türkiye'de yapılan cinsel taciz çalışmaları çok sınırlı sayıda olduğu için ne oranda ensestle karşılaştığımızı kesin olarak söylemek mümkün olamamaktadır.

Cinsel Taciz Yapan

Genel bir çalışmada tacizler, ebeveyn figürünü oluşturan kişiler olarak bulunmuştur (baba, dede, amca, ağabey, dayı) (Finkelhor ve Ark 1990, Saundersi Kilpatrich, Resnick, Hanson&Lipovsky, 1992). Aile içinde meydana gelen tacizin %60'ı öz babalar tarafından gerçekleştiriliyor.

Cinsel tacizin yaşandığı evlerde çoğunlukla fiziksel şiddet ve zorbalık görülmektedir. Tacizci, neredeyse bütün ev halkını, sıklıkla eşini döver, çocukların buna şahit olup ürkmelerini sağlar. Evdeki bu şiddetten çocuklar da paylarını alırlar. Ayrıca cinsel taciz sırasında veya dirençle karşılaşıldığında da sıklıkla fiziksel şiddet, tehdit uyguladıkları bilinmektedir. Tacizler cinsel şiddet uygulayacakları mağduru zorbalıklarıyla sindirir, korkutur, ölümle veya cezayla tehdit ederek iyice savunmasız hale getirirler, bunların hiçbiri olmazsa duygusal olarak baskı uygularlar.

Tacizlerin Yaşı

Cinsel taciz yapanların %40'ını adolesanlar, %60'ını ise yetişkinler oluşturuyor. Türkiye'deki çalışmalarda adolesanlar yetişkinlere göre çok daha küçük oranda görülmektedir. Aşağıdaki olguların yaşları bilinenlerinden sadece %4'ünü adolesanlar oluştururken, %36'sını yetişkinler oluşturmaktaydı.

%4'ü 18 yaşından küçük,
%4'ü 19-39 yaşları arasında,
%32'si 40-69 yaşlarındaydı,
%60'ı bilinmiyor.

Ensest Hikayeler

Piyasadaki Ensest Hikayelerin Hemen Hepsi Site Sahipleri Tarafından Uydurulmuş Yazılardır... Ensest Diyerek Aratıp Okuduğunuz Tüm Yazılar Hayal Ürünü ve Para Kazanmak Amacıyla Yazılmıştır...